FARZ NAMAZLARIN SÜNNETLERİNE VE BAŞKA SÜNNET NAMAZLARINA TEŞVİK ETME

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nuru Muḥammed ﷺ O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı ve Rasûlünün yolundan gitmeyi tavsiye ederim. Allâh’a karşı takvalı olun.

Allâh-u TeâKur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmştur:

﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱرۡكَعُواْ وَٱسۡجُدُواْۤ وَٱعۡبُدُواْ رَبَّكُمۡ وَٱفۡعَلُواْ ٱلۡخَيۡرَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ۩ ٧٧﴾

Manası: Ey iman edenler rukuya ve secdeye varın, Allâh’a ibadet edin ve hayır işleyin ki kurtulasınız. (El-Ḥacc suresi, 77. ayet)

Allâh-u Tebârake ve Teâlâ, bize Kendisine ibadet ve itaat etmemizi emretmiştir. Rasûlullâh ﷺ (Allâh’a ve Rasûlüne imandan sonra) amellerin en hayırlısı hakkında sorulduğunda şöyle cevap vermiştir:

الصلاةُ لِوَقْتِهَا اﻫ

Manası: ”Vaktinde kılınan namaz.” (Buhari ve Muslim)

Farz olan fiilî amellerden kulun ilk sorulacağı, namazdır. Bu da Allâh ve Rasûlüne ﷺ iman hakkında olan sualden sonradır. Allâh-u Teâlâ üzerimize beş vakit namaz farz kılmıştır. Kim onları Allâh’ın emrine uygun bir şekilde eda ederse, kıyamet gününde güzel bir hâl üzerinde olacaktır.

Müslüman kardeşlerim; namaz, önemli işlerinde insanın en güzel kastı ve keder anında öncelik tanıyacağı mühim şeydir. Namaz, hudu (boyun eğme), huşu, ihtiyaç duyma, dua, sena, hamdetme, övme (yüceltme) ve Allâh’a tezellüldür.

Allâh-u Teâlâ, namazı sevinç verici ve hüzünlü olanlara sığınak kılmıştır. Hidayet Rasûlü ﷺ hüzün duyduğunda yani başına ağır bir husus geldiğinde, bir rivayete göre onu bir husus üzdüğünde namaza sığınıp mealen ”Bizi namaz ile rahatlat, ey Bilal!” diye seslenmiştir. Namaz, Rasûlullâh’ı ﷺ hoşnut eder, kalbine neşe ve saadet verirdi. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur:

وَجُعِلَتْ قُرَّةُ عينِي فِي الصَّلَاة اﻫ

Manası: En çok sevinci namazda duyarım. (Ahmed, Nesai, Beyhaki)

İmam Buhari’nin örneğin Abdullâh bin Ömer’den radiyallâhu anhumâ rivayet ettiğine göre Rasûlullâh ﷺ, beş vakit farz namazlardan ziyade sünnet namazlara teşvik etmiştir. Abdullâh bin Ömer radiyallâhu anhumâ şöyle buyurmuştur: ”Rasûlullâh’tan on rekat öğrendim. Öğle namazından önce ve sonra ikişer rekat. Evinde akşam ve yatsı namazlarından sonra ikişer rekat ve sabah namazından önce iki rekat.” Başka bir rivayete göre cuma namazından sonra iki rekat ve başka bir âlimin rivayetine göre ise öğle namazından önce dört rekat.

Peygamber efendimiz ﷺ farz namazların sünnetlerini evinde kılardı, çünkü hadis-i şerif’te şöyle varit olmuştur:

أفضَلُ الصلاةِ صلاةُ المرءِ في بيتِه إِلّا المكتُوبَة اﻫ

Manası: Farz namazlar dışında en efdal namaz insanın evinde kıldığı namazdır. (Buhari)

Mü’minlerin annesi (peygamberimizin hanımlarından) Ummu Habibe’nin radiyallâhu anhâ şöyle dediği rivayet edilmiştir: ”Rasûlullâh’ın şöyle dediğini işittim:

مَنْ صَلَّى اثْنَتَيْ عَشْرَةَ رَكْعَةً في يَومٍ وَلَيْلَةٍ بُنِيَ لَهُ بِهِنَّ بَيْتٌ فِي الجنَّة اﻫ

Manası: Kim gündüzleyin ve geceleyin on iki rekat namaz kılarsa onun için cennette bir ev bina edilir.” (Muslim)

Ve yine Ummu Habibe’den peygamber efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilir:

مَنْ صَلّى أَرْبَعًا قَبْلَ الظُّهْرِ وأَرْبَعًا بعدَهَا حَرَّمَ اللهُ لـَحْمَه علَى النَّار اﻫ

Manası: Öğle namazından önce ve sonra dört rekat namaz kılana cehennem ateşi temas etmez. (Ahmed “Musned”)

Abdullâh bin Ömer radiyallâhu anhumâ şöyle buyurmuştur: “Rasûlullâh şöyle buyurdu:

رَحِمَ اللهُ امْرَأً صَلَّى قبلَ العصرِ أَرْبَعًا اﻫ

Manası: Allâh, ikindi namazından önce dört rekat namaz kılan insana merhamet etsin.” (İbni Hibban “Sahih”)

Ey mü‘min kardeşim; Rasûlullâh’ın ﷺ duasına nail olmak istemezmisin?!

Sabah namazının sünnetine gelince, düşün kişi o sünneti eda etmekle ne kadar hayra nail olur. İmam Muslim Rasûlullâh’ın ﷺ şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

ركعتَا الفَجْرِ خَيْرٌ مِنَ الدُّنيا وَما فِيهَا اﻫ

Manası: Sabah namazının iki rekat sünneti, dünya ve içindekilerinden hayırlıdır.

Şayet birimize denilse: ”Sana yapılması ile dünyanın onda birini elde edebileceğin bir ameli bildirsem ne dersin?” Fazla düşünmeden kabul ederek der ki: ”Evet.” O halde sevabı dünya ve içindekilerinden hayırlı olan amelde nasıldır?! Vallâhi o yüce bir hayırdır.

Mü’min kardeşim; gece namazı ise büyük bir kazançtır. Nasıl olmasın ki, bir adam Rasûlullâh’a ﷺ ”Ey Allâh’ın Rasûlü, bana yaparsam beni cennete girdirecek bir amel göster.” diye ricada bulunduğunda o ﷺ, şöyle cevap vermiştir:

أَطْعِمِ الطَّعَامَ وَصِلِ الأَرْحَامَ وصَلِّ بِالليلِ والناسُ نِيامٌ تَدْخُلِ الجنَّةَ بِسَلام اﻫ

Manası: Yemek yedir, sıla-i rahim yap, insanlar geceleyin uyurken namaz kıl ki cennete selametle giresin.

Rasûlullâh ﷺ ayrıca şöyle buyurmuştur:

أفْضَلُ الصلاةِ بعدَ الفَريضَةِ صَلاةُ الليل اﻫ

Manası: Farz namazlardan sonra en efdal namaz, gece namazıdır. (Muslim)

Geceler, kalplerin daha saf ve ihlasa daha yakın olduğu vakittir. Geceleri bereket iner ve dualar kabul olur. Allâh-u TeâKur’ân-ı Kerîm’de müttaki kullarına cenneti ve cennette ırmaklar vâd etmiş ve onları övmüştür:

﴿إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي جَنَّٰت وَعُيُونٍ ١٥ ءَاخِذِينَ مَآ ءَاتَىٰهُمۡ رَبُّهُمۡۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُحۡسِنِينَ ١٦ كَانُواْ قَلِيلا مِّنَ ٱلَّيۡلِ مَا يَهۡجَعُونَ ١٧ وَبِٱلۡأَسۡحَارِ هُمۡ يَسۡتَغۡفِرُونَ ١٨﴾

Manası: Müttakiler cennette olacaktır, (orada) ırmaklar da olacaktır. Onlar, Allâh‘ın onlara vereceği mükâfatı kabul edip sevecekler, çünkü onlar dünyadayken itaatkardı. Onlar geceleri az uyuyup, seher vakitlerinde istiğfar etti. (Eż-Żâriyât suresi, 15. – 18 ayetler)

Gece namazı; peygamberlerin ve salihlerin sevinci ve müttaki kulların tesellisidir. Gece namazı, yüzleri nurlandırır ve kalplere huzur verir. Denilmiştir ki: “Geceleri namazı çoğaltanın gündüzleri güzel yüzü olur.”

İmam Ahmed bin Hanbel radiyallâhu anhu geceleri üç yüz rekat kılardı hastalığı ağırlaştığında ise geceleri yüz elli rekat kılardı. Bizim yaptığımız ameller, onların amellerinin yanında ne kadar da azdır. Müslüman kardeşim; hiç kendine vaktini neye harcadığını ve gecelerini ne ile geçirdiğini sordun mu? Ömrünü neye harcadığını bir sor kendine! Allâh’a itaat edilmeksizin harcanan vakte ne yazık! Ne yazık o günlere, aylara ve senelere!

Gece namazından olup yüce namazlardan olan bir başka namaz da, vitir namazıdır. Rasûlullâh ﷺ vitir namazına teşvik etmiş ve vitir namazını kılmakta devamlılık göstermiştir. Rasûlullâh şöyle buyurmuştur:

يا أهلَ القُرءَانِ أَوْتِرُوا فَإِنَّ اللهَ وِتْرٌ يُحِبُّ الوِتْرَ اﻫ

Manası: Ey mü’minler vitir namazını kılın, Allâh birdir, ortağı yoktur ve vitir namazını kılanları mükâfatlandırır. (Tirmizi ve başkaları)

Abdullâh bin Ömer radiyallâhu anhumâ, Rasûlullâh’ın ﷺ şöyle buyurduğunu söylemiştir:

اجْعَلُوا ءَاخِرَ صلاتِكُمْ وِتْرًا اﻫ

Manası: (Günde) son namazınız vitir namazı olsun. (Buhari ve Muslim)

Kuşluk namazı yüce namazlardandır. Rasûlullâh ﷺ bu namazı kılmaya teşvik etmiştir. Ebu Zerr’den, peygamber efendimizin bir hadis-i şerifinde şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

يُصْبِحُ علَى كُلِّ سُلامَى مِنْ أَحَدِكُمْ صَدَقَةٌ فكُلُّ تَسْبِيحَةٍ صدقةٌ وكُلُّ تَحْمِيدَةٍ صدقةٌ وكلُّ تَهْلِيلَةٍ صدقةٌ وكلُّ تكبيرَةٍ صدقَةٌ وأَمْرٌ بِالمعروفِ صدقةٌ ونهيٌ عنِ المنكرِ صدقَةٌ ويُجزِئُ مِنْ ذَلِكَ كُلِّهِ رَكْعَتَانِ يَرْكَعُهُما مِنَ الضُّحَى اﻫ

Manası: Her birinizin, tesbih etmesi, ḥamd etmesi, tehlil getirmesi, tekbir getirmesi, iyiliği emretmesi ve kötülükten nehyetmesi eklemleri için sadakadır ve iki rekat kuşlak namazı kılması bütün bedenine sadaka gibidir. (Muslim “Sahih”)

Kuşluk namazı en az iki rekattır. Vâlidemiz Ayşe radiyallâhu anhâ Rasûlullâh’ın ﷺ kuşluk namazını bazen dört rekat olarak bazen daha fazla ekleyerek kıldığını söylemiştir. (Muslim)

Ey Müslüman kardeşim; Rasûlullâh’ın ﷺ, ashabının ve salihlerin yaptıklarına bakıp onları örnek al ve onların yolundan git. Bu güzel amellerden hiç birini terketme. En azından bir defa olsa bile yap ki o amellerin bereketine ve Rasûlullâh’ın ﷺ duasına nail olasın. Peygamber efendimiz, bunu yapanlar için Allâh’tan rahmet dilemiştir.

Sizler ve kendim için Allâh’a istiğfar ederim.

İkinci Hutbe:

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ﷺ ve diğer peygamberlere olsun. Allâh mü’minlerin vâlidelerinden, Âl’den ve raşit halifeler Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali, rehber imamları Ebu Hanife, Malik, Eş-Şafii ve Ahmed ve evliyalardan ve salihlerden razı olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı ve Rasûlünün yolundan gitmeyi tavsiye ederim.

Müslüman, insanın aslının maymun olduğuna inanmaz. Zira Âdem peygamber insanların ilkidir ve onun güzel şekli vardı. Onun güzel yüzü ve güzel sesi vardı. Onun kelamı açık ve anlaşılır biçimdeydi. O evlatlarına harfleri ve lügatleri öğretendi. Peygamber efendimiz meâlen şöyle buyurmuştur: Allâh’ın gönderdiği bütün peygamberler güzel yüzlü ve güzel seslidir. Sizin peygamberiniz ise aralarında en güzel yüzlü ve en güzel sesli olandır. (Tirmizî)

Müslüman kardeşlerim! Şunu da bilin ki, Allâh sizlere büyük bir husus olan O’nun peygamberine ﷺ salât ve selâm getirmeyi emretmiştir.

Allâh’ım! Efendimiz İbrâhîm’in ve İbrâhîm’in Âl’inin mertebelerini yücelttiğin gibi peygamber efendimiz Muḥammed’in ve Muḥammed’in Âl’inin mertebelerini yücelt. Şüphesiz Sen kâmil Kudret ve Rahmet ile vasıflanansın ve övülmeye layıksın.

Allâh’ım! Efendimiz İbrâhîm’e ve İbrâhîm’in Âl’ine bereket verdiğin gibi peygamber efendimiz Muḥammed’e ve Muḥammed’in Âl’ine bereket ver. Şüphesiz Sen kâmil Kudret ve Rahmet ile vasıflanansın ve övülmeye layıksın.

Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:

﴿يا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُـوا رَبَّكُـمْ إِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَىْءٌ عَظِيمٌ يَوْمَ تَرَوْنَها تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّا أَرْضَعَتْ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمْلٍ حَمْلَهَا وتَرَى النَّاسَ سُكارَى وَمَا هُمْ بِسُكَارَى وَلكنَّ عَذَابَ اللهِ شَدِيدٌ﴾

Manası: Ey insanlar! Rabbinize karşı takva sahibi olun! Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir. Onu gördüğünüz gün, eğer emzikli bir kadın olsaydı emzirdiği çocuğu unuturdu ve eğer gebe bir kadın olsaydı çocuğunu düşürürdü. İnsanları adeta sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allâh’ın azabı çok şiddetlidir! (El-Ḥacc suresi, 1. ve 2. ayetler)

Dua:

Allâh’ım Senden dilekte bulunuyoruz dualarımızı kabul eyle. Allâh’ım günahlarımızı ve hatalarımızı bağışla. Allâh’ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru. Allâh’ım kusurlarımızı, ayıplarımızı setreyle. Âmîn.

Kâmet getir!