All posts by mrivwp

Din İlmi İslamın Hayatıdır

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nuru Muḥammed ﷺ O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı ve Rasûlünün yolundan gitmeyi tavsiye ederim.

Değerli kardeşlerim; Allâh-u Teâlâ yüce kitabında alimleri şöyle övüyor:

﴿يَرفَعِ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنكُم وَٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلعِلمَ دَرَجَٰت وَٱللَّهُ بِمَا تَعمَلُونَ خَبِير ١١﴾

Manası: Allâh aranızda din ilmini öğrenmiş olan mü’minlerin derecelerini yükseltir. Allâh, yaptıklarınızdan haberdardır. (El-Mucâdeleh suresi, 11. ayet)

Allâh-u Teâlâ başka bir ayette ise şöyle buyuruyor:

﴿شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلمَلَٰئِكَةُ وَأُوْلُواْ ٱلعِلمِ قَائِمَا بِٱلقِسطِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلعَزِيزُ ٱلحَكِيمُ ١٨﴾

Manası: Allâh, O’ndan başka İlâh olmadığını bildirir ve te’kit eder, Melekler ve ilim ehli (peygamberler ve alimler) de buna şehadet eder. O adildir, O’ndan başka İlâh yoktur. O, El-Azîz El-Ḥakîm’dir. (Âl-i İmrân suresi, 18. ayet)

Continue reading Din İlmi İslamın Hayatıdır

Ramadân’dan sonra taatlerde, tövbede, ilim ve hayır meclislerinde sabit kalmak

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nuru Muḥammed ﷺ O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kadîr olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿يَٰأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ تُوبُواْ إِلَى ٱللَّهِ تَوبَة نَّصُوحًا عَسَىٰ رَبُّكُم أَن يُكَفِّرَ عَنكُم سَيِّ‍َاتِكُم وَيُدخِلَكُم جَنَّٰت تَجرِي مِن تَحتِهَا ٱلأَنهَٰرُ يَومَ لَا يُخزِي ٱللَّهُ ٱلنَّبِيَّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥۖ نُورُهُم يَسعَىٰ بَينَ أَيدِيهِم وَبِأَيمَٰنِهِم يَقُولُونَ رَبَّنَا أَتمِم لَنَا نُورَنَا وَٱغفِر لَنَا إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيء قَدِير ٨﴾

Anlamı: Ey iman edenler! Allâh’a içtenlikle tövbe ediniz! Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allâh sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. “Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye hakkıyla kâdir’sin” derler. (Et-Taḥrîm suresi, 8. ayet)

Continue reading Ramadân’dan sonra taatlerde, tövbede, ilim ve hayır meclislerinde sabit kalmak

İslami Hayır Projeleri Cemiyeti’nin İftarı

İslami Hayır Projeleri Cemiyeti, 15.04.2023 Cumartesi günü, merkezi Berlin’de bulunan Büyük İslam Camii Ömer İbnu’l-Hattab’ta (Allâh ondan razı olsun) yıllık iftarını düzenledi ve çok sayıda İslâm cemaati mensupları katıldı.

İftarın ardından El-Ezher şeyhi Mahmud El-Attar’ın Kur’an-ı Kerîm’den güzel ayetler okumasıyla başlayan programın, Almanya’daki cemiyetin başkanı üstat Hasan Fahro içinde orucun anlamlarından ve sloganı Allâh korkusu olan İslami Hayır Projeleri Cemiyeti’nin yaklaşımından bahsetti. Cemiyetin hedefi gençlerle büyükler arasında iyiliği, yönetim tarzında hikmet ve sözünde iyi öğütleri barındırır. Şeyh Hussam Karakira Efendilerinin rehberliğinde, Allâh onu korusun, sadece Allâh’ın ibadet edilmeyi hakkettiğini ve O’nun yarattıklarına benzemediğini, her şeye kadir olduğunu, her şeye gücü yeten, her şeyi bilen, kendisine hiçbir şeyin benzemediğini, evrenleri ve zamanı yaratan ve yarattıklarından hiçbir şeye muhtaç olmayan ve bir yere erimekten münezzeh olduğunu öğrenirsin. Aynı zamanda bu ilmi mürşidimiz Şeyh Abdullâh El-Harari Efendileri tarafından bizlere öğretilen güzel Müslümanların inancını göstermektedir. Bu da Peygamberlerin sadık, emin, güvenilir ve zeki insanlar olduklarını, İslâm dininin onları birleştirdiğini, şeriatlarının hak olduğunu gösterir. Onlar ümmetlerini İslam dinine davet ettiler. Onlar küfre düşmediler, büyük günah işlemediler hatta küçük olup kıymet düşürücü günaha dahi düşmediler. Onlar ümmetlerinin önderleridirler.

Ramadân ayı bizi sevindirmiştir. Ancak yine de üzüntülerimiz ve kederlerimiz kalpte bitmiş değildir. Çünkü ümmetteki musibetler belalar, sıkıntılar ve fitneler devam etmektedir. Biz Allâh yolunda sabit kalalım çünkü Allâh yolunda sabit kalırsak Allâh’ın yardımları gelir.

 

EN-NASR SURESİNİN TEFSİRİ

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Allâh’ın salât ve selâmı Efendimiz Muḥammed’e ve diğer Peygamberlere olsun.

Mü’min kardeşlerim, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.

Rabbimiz Subhânehû ve Teâlâ habibi Muḥammed’in ﷺ kalbine en-Nasr suresini indirmiştir. Bu sure üç ayettir ve peygamber efendimiz ﷺ Medîne’de iken nuzul olmuştur. Allâh-u Tebârake ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

﴿إِذَا جَاءَ نَصرُ ٱللَّهِ وَٱلفَتحُ ١ وَرَأَيتَ ٱلنَّاسَ يَدخُلُونَ فِي دِينِ ٱللَّهِ أَفوَاجا ٢ فَسَبِّح بِحَمدِ رَبِّكَ وَٱستَغفِرهُ إِنَّهُۥ كَانَ تَوَّابَا ٣﴾

Bu sureye veda suresi de denilir ve o İbn Abbâs’ten “Sahih Muslim’de” rivayet edildiği gibi bu sure bir bütün olarak inen surelerin sonuncusudur.

﴿إِذَا جَاءَ نَصرُ ٱللَّهِ وَٱلفَتحُ ١﴾

النَّصرُ (En-Nasr) yardımdır. الفَتْحُ (El-feth) ise Mekke’nin fethidir. Rasûlullâh ﷺ mübarek Mekke şehrini feth ettiğinde araplar kendi aralarında şöyle söylemeye başladılar:

Continue reading EN-NASR SURESİNİN TEFSİRİ