RAMADÂN BAYRAMI HUTBESİ 1442 H. – 2021 R.

Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekberu Kebîrâ, ve l’Ḥamdulillâhi Keṡîrâ, ve Subḥânallâhi Bukraten ve Esîlâ, Lâ İlâhe İllallâhu ve Lâ Nebudu İllâ İyyâhu Muhlisîne Lehu’d Dîne velev Kerihe l’Kâfirûn. Lâ İlâhe İllallâhu Veḥdehû Sadeka Vedehû ve Nesara Abdehû ve Hezeme l-Eḥzâbe Veḥdeh.

Ḥamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun. Allâh, mü’minlerin vâlidelerinden, Âl’den ve raşit halifeler Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali, rehber imamlar Ebu Hanife, Malik, Eş-Şafii ile Ahmet ve evliyalardan ve sâlihlerden razı olsun.

Mü’min kardeşlerim; sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. O’nun emrettiklerini yerine getirin ve nehyettiklerinden sakının! Sonra bilin ki bugün yüce ve güzel bir gündür. Rasûlullâh ﷺ bayram günü hakkında şöyle buyurmuştur:

لِكُلِّ قَوْمٍ عِيدٌ وَهذَا عيدُنا اﻫ

Manası: Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır. (İmam Buhari ve başkaları)

Bayram, neşe ve mutluluk mevsimidir. Mü’minlerin bu dünyadaki neşe ve mutluluğu, Allâh rızasını umdukları taatlerde başarılı olmaktır. Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿قُلْ بِفَضْلِ اللَّهِ وَبِرَحْمَتِهِ فَبِذَلِكَ فَلْيَفْرَحُوا هُوَ خَيْرٌ مِمَّا يَجْمَعُونَ﴾

Manası: De ki: ”Bunlar, Allâh’ın bol nimeti ve rahmetiyledir.” Buna sevinsinler. Bu, onların topladıklarından daha hayırlıdır. (Yûnus suresi, 58. ayet)

Müslüman kardeşlerim; size fitre zekatını hatırlatırım. Fitre zekatı Ramadân ayının son kısmına ve Şevvalin ilk kısmına yetişen kişi için farzdır. Ramadân ayının son gününde güneş batımından sonra doğan çocuk için fitre zekatı vermek farz değildir. Fitre zekatını Ramadân ayının ilk gecesinde vermek caizdir ancak sünnet olanı, onu bayram gününde bayram namazından önce vermektir. Özürsüz olarak fitre zekatını bayram günü güneş batımından sonrasına ertelemek haramdır. Fitre zekatın miktarı Şafii ve Maliki mezheplerine göre kendisi ve nafakalarını karşıladığı kişilerin her birisi için beldesindeki yaygın olan temel besin maddesinden bir sâdır. Bir sâ ise dört mudd ve bir mudd ise yan yana getirilmiş orta büyüklükte olan iki avucu dolduran miktardır. Bu miktar takriben 1650 gram’dır. Öyleyse kişi, hem kendisi hem de kimlerin nafakalarını vermesi üzerine farzsa onlar için de (eşi – zengin olsa bile – ve anne babası için – şayet fakirlerse – vesaire) bir sâ vermesi gerekir.

Varlıklı olan kendi babası için veya baliğ olan evladı için onların izni olmaksızın fitre zekatını vermek geçerli değildir. İnsan bu meseleye dikkat etsin, çünkü bir çok insanlar bu hükmü göz önünde bulundurmayıp baliğ evladın izni olmadan onun için fitre zekatını verirler. Bu şekilde yapılması doğru değildir ve bu farz baliğ olan çocuğun boynunda kalır.

Size bu kerim münasebette Allâh’ın emrettiği ve Rasûlullâh’ın tavsiye ettiği sıla-i rahimi de hatırlatırım. Allâh’ın Rasûlü ﷺ şöyle buyurmuştur:

أَطْعِمِ الطَّعَامَ وَأَفْشِ السَّلامَ وَصِلِ الأَرْحَامَ وَقُمْ بِالليلِ والنَّاسُ نِيامٌ تَدْخُلِ الجنَّةَ بِسَلام اﻫ

Manası: İnsanlara yemek yedir, selamı yay, sıla-i rahimde bulun ve geceleyin insanların uyuduğunda namaza kalk ki azapsız cennete giresin.

Değerli kardeşlerim; bu bayram günleri gibi neşeli günlerde akrabaları ziyaret etmek sıla-i rahimden’dir. Akrabalardan maksat hem anne hem de baba tarafından olan yakınlardır.

Size aynı şekilde birbirinizi ziyaret etmeyi ve karşılıklı hediyeleşmeyi de hatırlatırım. Yine Rasûlullâh ﷺ kutsi bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur:

قالَ اللهُ عزَّ وجلَّ حَقَّتْ مَحَبَّتِي عَلَى المُتَحَابِّينَ فِيَّ وحَقَّتْ محبّتِي علَى المُتَنَاصِحينَ فِيَّ وحقّتْ محبّتي علَى المُتزَاوِرينَ فِيَّ وحقّتْ محبّتي علَى المُتباذِلينَ فِيَّ اﻫ

Manası: Allâh-u Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: Benim için birbirlerini sevenler Benim sevgimi haketmişlerdir. Benim için birbirlerine nasihat verenler Benim sevgimi haketmişlerdir. Benim için birbirlerini ziyaret edenler Benim sevgimi haketmişlerdir. Benim için karşılıklı hediyeleşenler Benim sevgimi haketmişlerdir. (İbn-i Hibban)

Aynı şekilde size Şevval ayının altı gününde oruç tutmayı da hatırlatmak isterim, çünkü peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

مَنْ صَامَ رمضانَ وأَتْبَعَهُ سِتًّا مِنْ شَوَّالٍ كانَ كَصِيَامِ الدَّهر اﻫ

Manası: Kim Ramadân’da oruç tutarsa ve sonra Şevval ayında altı gün oruç tutarsa bütün sene oruç tutmuş insanın sevabına benzeyen bir sevaba nail olur.

Bu büyük hayrı kaçırmayın! Özellikle bu aralar oruç tutmaya alışıksınız. Şüphesiz ki insan, bunun ecri gibisini bir çok nafile amelde elde edemez.

Allâh’ım, bizi kâmil şekilde Rasûllerin efendisine tabi olanlardan ve onu rüyada görenlerden eyle. Yâ Ekrame’l Ekramîn.

Sizler ve kendim için Allâh’tan mağfiret dilerim.

İkinci Hutbe

Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber

Ḥamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun. Allâh, mü’minlerin vâlidelerinden, Âl’den ve raşit halifeler Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali, rehber imamlar Ebu Hanife, Malik, Eş-Şafii ile Ahmed ve evliyalardan ve sâlihlerden razı olsun.

Sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.

Müslüman kardeşlerim! Şunu da bilin ki, Allâh sizlere büyük bir husus olan O’nun peygamberine ﷺ salât ve selâm getirmeyi emretmiştir.

Allâh’ım! Efendimiz İbrâhîm’in ve İbrâhîm’in Âl’inin mertebelerini yücelttiğin gibi peygamber efendimiz Muḥammed’in ve Muḥammed’in Âl’inin mertebelerini yücelt. Şüphesiz Sen kâmil Kudret ve Rahmet ile vasıflanansın ve övülmeye layıksın.

Allâh’ım! Efendimiz İbrâhîm’e ve İbrâhîm’in Âl’ine bereket verdiğin gibi Peygamber Efendimiz Muḥammed’e ve Muḥammed’in Âl’ine bereket ver. Şüphesiz Sen kâmil Kudret ve Rahmet ile vasıflanansın ve övülmeye layıksın.

Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿يا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُـوا رَبَّكُـمْ إِنَّ زَلْزَلَةَ السَّاعَةِ شَىْءٌ عَظِيمٌ (1)يَوْمَ تَرَوْنَها تَذْهَلُ كُلُّ مُرْضِعَةٍ عَمَّا أَرْضَعَتْ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمْلٍ حَمْلَهَا وتَرَى النَّاسَ سُكارَى وَمَا هُمْ بِسُكَارَى وَلكنَّ عَذَابَ اللهِ شَدِيدٌ(2)

El-Ḥacc suresi, 1. ve 2. ayetleri

Manası: Ey insanlar! Rabbinize karşı takva sahibi olun! Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir. Onu gördüğünüz gün, eğer emzikli bir kadın olsaydı emzirdiği çocuğu unuturdu ve eğer gebe bir kadın olsaydı çocuğunu düşürürdü. İnsanları adeta sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allâh’ın azabı çok şiddetlidir!

Dua:

Allâh’ım Senden dilekte bulunuyoruz dualarımızı kabul eyle. Allâh’ım günahlarımızı ve hatalarımızı bağışla. Allâh’ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru. Allâh’ım kusurlarımızı, ayıplarımızı setreyle. Âmîn.