Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber,
Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber,
Allâh-u Ekber, Allâh-u Ekber Allâh-u Ekber
Ḥamd âlemlerin Rabbi olan Allâh’adır. O ki bizlere bu Bayramı tekrardan nasip etti. O her şeyin Mâlikidir.
Salât ve Selâm El-Emîn ve Es-Sâdık olan Efendimiz Muḥammed’e, onun âline, temiz ashabına ve onlara dosdoğru tabi olanlara olsun.
Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur ve şehadet ederim ki sevgili Peygamberimiz Muḥammed ﷺ O’nun kulu ve elçisidir. O ﷺ âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.
Mü’min kardeşlerim; sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.
Allâh-u Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmştur:
﴿يَٰأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلتَنظُر نَفس مَّا قَدَّمَت لِغَد وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ إِنَّ ٱللَّهَ خَبِيرُ بِمَا تَعمَلُونَ ١٨ وَلَا تَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ نَسُواْ ٱللَّهَ فَأَنسَىٰهُم أَنفُسَهُم أُوْلَٰئِكَ هُمُ ٱلفَٰسِقُونَ ١٩﴾
Biliniz ki Abdur Razzâk “Musannef” adlı kitabında Peygamber Efendimiz ﷺ şu kavli ile kurban kesmeye teşvik ettiğini rivayet etmiştir:
ضَحُّوا وطَيِّبُوا أنفُسَكُمْ فإِنَّهُ ليسَ مِنْ مُسلِمٍ يوجِّهُ ضَحِيَّتَهُ إلَى القِبلَةِ إِلا كانَ دَمُها وفَرْثُهَا وَصوفُها حَسنَاتٍ مُحْضَرَاتٍ فِي مِيزَانِهِ يومَ القِيامَة اﻫ
Bu hadis-i şerif, kurban kesen kişinin ahirette bu yaptığı amelden dolayı mükâfatlandırılacağını bildiriyor.
Kurban kesmek gücü yetenlere -hacı olsun veya olmasın- sünnet-i müekkede’dir.
Kurban kesmenin vakti, bayram namazı vakti girdikten sonra iki rekât namaz kılınacak ve iki hutbe okunacak kadar vakit geçtikten sonra başlar ve üçüncü teşrik gününde güneşin batmasına kadar devam eder. Teşrik günleri, Kurban Bayramı gününü takip eden üç gündür. El-Berâ’ın rivayet ettiği, Rasûlullâh’ın şu hadisinden anlaşıldığı gibi hayvanı bu vakitten önce kesen kişi, kurban kesmiş sayılmaz:
مَنْ صلَّى صلاتَنا هذهِ ونَسَكَ نُسكَنا فقد أصابَ سنَّتَنا ومن نسكَ قبلَ صلاتِنا فتلكَ شاةُ لحمٍ فليَذْبَحْ مكانَه اﻫ
Manası: Bayram namazını kılıp kurban kesen sünnetimize uymuştur. Ancak Bayram namazından önce kestiği kurban sayılmaz. Onun tekrar kesmesi gerekir. (İmam Buhari ve Muslim)
Müslüman kardeşlerim; ister gönüllü olarak olsun ister bir adak nedeniyle olsun kesilen kurbanın eti, yağı, derisi, boynuzları ve yünü gibi bir parçasının satılması Şafii kaynaklarda geçtiği gibi caiz değildir. Kurbanı kesen kişiye de kestiği kurbandan hiç bir şey ücret olarak verilmez. Çünkü İmam Buhari ve İmam Muslim, Efendimiz Ali’nin şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: “Rasûlullâh bana kurbanın etini ve cildini miskinlere dağıtmamı ve bunlardan hiçbir şeyi kasaba vermememi emretmiştir.” Yani bunlardan hiç bir şey ona ücret olarak verilmez, fakat ücret olarak başka bir şey verilebilir.