Category Archives: Cuma Hutbeleri

Allâh-u Teâlâ Mekândan Münezzehtir

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Allâh’ın salât ve selâmı Efendimiz Muḥammed’e ve diğer Peygamberlere olsun. Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı ve Rasûlü’nün yolundan gitmeyi tavsiye ederim. Allâh-u azze ve celle şöyle buyurmaktadır:

﴿وَمَن يُشَاقِقِ ٱلرَّسُولَ مِنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ ٱلۡهُدَىٰ وَيَتَّبِعۡ غَيۡرَ سَبِيلِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ نُوَلِّهِۦ مَا تَوَلَّىٰ وَنُصۡلِهِۦ جَهَنَّمَۖ وَسَآءَتۡ مَصِيرًا ١١٥﴾

(En-Nisâ’, 115)

Manası: Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra Peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir.

Müslüman kardeşlerim! Bu ayet-i kerîme kurtuluşu isteyen kişinin mü’minlerin yolunu, yani Müslüman ulemanın üzerinde icma etmiş oldukları hususları izlemesi gerektiğine ve bundan yüz çeviren kişinin, varılacak kötü bir yer olan cehennemde cezalandırılacağına işaret eder.

Kurân-ı Kerîm’le, hadislerle, akıl ve icma ile sabit olan İslam akidesinin (inancının) usulünden (temelinden) olan hususlardan bir tanesi Allâh-u Subḥânehû ve Teâlâ’nın zamandan ve mekândan münezzeh olması konusudur. Yüce Rabbimiz mekânları Yaratandır. O, mekânlar yok iken onlara muhtaç olmaksızın vardı ve mekânları yarattıktan sonra değişmemiştir, çünkü Müslümanların arasında meşhur olan bir sözde geçtiği gibi “Allâh her şeyi değiştirendir fakat değişikliğe uğramaz.” Şayet değişken olsaydı kendini değiştirene muhtaç olurdu ve başkasına muhtaç olan İlâh değildir.

Müslüman kardeşlerim! Mekân bir cismin doldurduğu bir boşluktur. Başka bir deyimle hacmin aldığı bir boşluktur mekân. Şayet Allâh’ın bir mekânı olmuş olsaydı uzunluğu, genişliği ve kalınlığı olan bir cisim olurdu nasıl ki güneş bir uzunluğu, genişliği, kalınlığı, hacmi ve şekli olan bir cisimse. Bu zikredilenler kimin için geçerli ise onun bir mahluk (yaratılmış) olmasında şek ve şüphe yoktur. O, diğer yaratılmışlar gibi kendisine bu ölçüleri tahsis edene (belirleyene) muhtaç olurdu ki ihtiyaç duymak ilâhlık ile bağdaşmaz. O hâlde Allâh’ın mekândan münezzeh olduğunu akıl gerektirir ve bu zikrettiklerimiz de Allâh’ın mekândan münezzeh olduğuna dair akli bir delildir.

Continue reading Allâh-u Teâlâ Mekândan Münezzehtir

Kibir ve Övünmekten Uyarı

Hamd Allâh’adır. O’na hamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekanı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nûru Muhammed ﷺ O’nun rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muhammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Mü’min kardeşlerim, sizlere ve kendime her şeye kadîr olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.

Allâhu Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلۡتَنظُرۡ نَفۡس مَّا قَدَّمَتۡ لِغَد وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ ١٨﴾

El-Haşr Sûresi, 18. Ayet

Manası: Ey iman edenler! Allâh’a karşı takvalı olun ve her nefis, yarın (kıyâmet günü) için ne hazırladığına baksın! Allâh’tan korkun! Şüphesiz ki Allâh, yaptıklarınızı bilendir.

Müslüman kardeşlerim, takvalı olmak iki yüce hususa bağlıdır: Farzları eda etmek ve haramlardan sakınmak.

Continue reading Kibir ve Övünmekten Uyarı

İSLAMÎ TERBİYE VE AİLE VE EĞİTİCİNİN ROLÜ

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nuru Muḥammed ﷺ O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. O’na karşı takvalı olun ve O’ndan hakkıyla korkun.

Allâh-u TeâKur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyuruyor:

﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ وَأَهۡلِيكُمۡ نَارا وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُ عَلَيۡهَا مَلَٰٓئِكَةٌ غِلَاظ شِدَاد لَّا يَعۡصُونَ ٱللَّهَ مَآ أَمَرَهُمۡ وَيَفۡعَلُونَ مَا يُؤۡمَرُونَ ٦﴾

Manası: Ey iman edenler! Kendinizi ve ehlinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun. Onun başında gayet şiddetli, Allah’ın kendilerine buyurduklarına asla karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekleri vardır.. (Et-Teḥrîm suresi, 6. ayet)

Efendimiz Ali (radiyallâhu anhu) bu ayetinde tefsirinde şöyle buyurmuştur: “Kendinize ve ehlinize hayrı (yani din ilmini) öğretin.”.

Continue reading İSLAMÎ TERBİYE VE AİLE VE EĞİTİCİNİN ROLÜ

İhlas Suresinin ve Allâh Ekšerdir hadisinin tefsiri

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O, tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. Her ne düşünürsek düşünelim Allâh ona benzemez. Her kim Allâh’ı yaratılmışlara has olan bir sıfatla vasfederse o Müslüman değildir. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nuru Muḥammedﷺ  O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur.  Ey yüce Allâh’ım! Efendimiz Muḥammed’e, ﷺ onun ailesine, temiz ve pak olan ashabına ve onları güzel bir şekilde takip edenlere, kıyamet gününe kadar selam ve bereket ihsan eyle.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.

Yüce Allâh Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmuştur:

{بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ قُلۡ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ ١ ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ ٢ لَمۡ يَلِدۡ وَلَمۡ يُولَدۡ ٣ وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدُۢ ٤}

Manası: De ki: O Allâh birdir, Allâh Samed’dir, O doğurmamış ve doğurulmamıştır, O’nun hiçbir yönden benzeri yoktur.

İman kardeşlerim, Bu sûre, kısa olmasına rağmen Kur’ân-ı Kerîm’in yüce sûrelerinden biridir. Çünkü içinde Tevhid (Allâh’ın birliği) ve Yüce Allâh’ın sıfatlarıyla ilgili Müslümanların Rabbleri hakkındaki inançlarını ortaya koyan derin mânâlar vardır. Bu sûre hakkında şöyle rivayet edilmiştir: Kim onu bir kere okursa, sanki Kur’ân’ın üçte birini okumuş gibi olur. Kim iki kere okursa, sanki üçte ikisini okumuş gibi olur. Kim üç kez okursa, sanki Kur’ân’ın tamamını okumuş gibidir. Ancak bu, Kur’ân’ın tamamını okumuş gibi aynı derecede sevap alır anlamında değildir; bununla kastedilen, onun için çok büyük bir sevap olduğu, çok yüce bir ecir verileceğidir. Yoksa, Kur’ân’ın tamamını okumakla birebir aynı sevabı alacağı anlamına gelmez.

Continue reading İhlas Suresinin ve Allâh Ekšerdir hadisinin tefsiri