Din İlmi İslamın Hayatıdır
Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı ve Rasûlünün yolundan gitmeyi tavsiye ederim.
Değerli kardeşlerim; Allâh-u Teâlâ yüce kitabında alimleri şöyle övüyor:
﴿يَرفَعِ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مِنكُم وَٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلعِلمَ دَرَجَٰت وَٱللَّهُ بِمَا تَعمَلُونَ خَبِير ١١﴾
Manası: Allâh aranızda din ilmini öğrenmiş olan mü’minlerin derecelerini yükseltir. Allâh, yaptıklarınızdan haberdardır. (El-Mucâdeleh suresi, 11. ayet)
Allâh-u Teâlâ başka bir ayette ise şöyle buyuruyor:
﴿شَهِدَ ٱللَّهُ أَنَّهُۥ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَٱلمَلَٰئِكَةُ وَأُوْلُواْ ٱلعِلمِ قَائِمَا بِٱلقِسطِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلعَزِيزُ ٱلحَكِيمُ ١٨﴾
Manası: Allâh, O’ndan başka İlâh olmadığını bildirir ve te’kit eder, Melekler ve ilim ehli (peygamberler ve alimler) de buna şehadet eder. O adildir, O’ndan başka İlâh yoktur. O, El-Azîz El-Ḥakîm’dir. (Âl-i İmrân suresi, 18. ayet) …
Ramadân’dan sonra taatlerde, tövbede, ilim ve hayır meclislerinde sabit kalmak
Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kadîr olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
﴿يَٰأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ تُوبُواْ إِلَى ٱللَّهِ تَوبَة نَّصُوحًا عَسَىٰ رَبُّكُم أَن يُكَفِّرَ عَنكُم سَيَِّاتِكُم وَيُدخِلَكُم جَنَّٰت تَجرِي مِن تَحتِهَا ٱلأَنهَٰرُ يَومَ لَا يُخزِي ٱللَّهُ ٱلنَّبِيَّ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥۖ نُورُهُم يَسعَىٰ بَينَ أَيدِيهِم وَبِأَيمَٰنِهِم يَقُولُونَ رَبَّنَا أَتمِم لَنَا نُورَنَا وَٱغفِر لَنَا إِنَّكَ عَلَىٰ كُلِّ شَيء قَدِير ٨﴾
Anlamı: Ey iman edenler! Allâh’a içtenlikle tövbe ediniz! Umulur ki, Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allâh sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. “Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye hakkıyla kâdir’sin” derler. (Et-Taḥrîm suresi, 8. ayet) …
İslami Hayır Projeleri Cemiyeti’nin İftarı
İslami Hayır Projeleri Cemiyeti, 15.04.2023 Cumartesi günü, merkezi Berlin’de bulunan Büyük İslam Camii Ömer İbnu’l-Hattab’ta (Allâh ondan razı olsun) yıllık iftarını düzenledi ve çok sayıda İslâm cemaati mensupları katıldı. İftarın ardından El-Ezher şeyhi Mahmud El-Attar’ın Kur’an-ı Kerîm’den güzel ayetler okumasıyla başlayan programın, Almanya’daki cemiyetin başkanı üstat Hasan Fahro içinde orucun anlamlarından ve sloganı Allâh korkusu … Continue reading İslami Hayır Projeleri Cemiyeti’nin İftarı
EN-NASR SURESİNİN TEFSİRİ
Rabbimiz Subhânehû ve Teâlâ habibi Muḥammed’in ﷺ kalbine en-Nasr suresini indirmiştir. Bu sure üç ayettir ve peygamber efendimiz ﷺ Medîne’de iken nuzul olmuştur. Allâh-u Tebârake ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:
﴿إِذَا جَاءَ نَصرُ ٱللَّهِ وَٱلفَتحُ ١ وَرَأَيتَ ٱلنَّاسَ يَدخُلُونَ فِي دِينِ ٱللَّهِ أَفوَاجا ٢ فَسَبِّح بِحَمدِ رَبِّكَ وَٱستَغفِرهُ إِنَّهُۥ كَانَ تَوَّابَا ٣﴾
Bu sureye veda suresi de denilir ve o İbn Abbâs’ten “Sahih Muslim’de” rivayet edildiği gibi bu sure bir bütün olarak inen surelerin sonuncusudur.
﴿إِذَا جَاءَ نَصرُ ٱللَّهِ وَٱلفَتحُ ١﴾
النَّصرُ (En-Nasr) yardımdır. الفَتْحُ (El-feth) ise Mekke’nin fethidir. Rasûlullâh ﷺ mübarek Mekke şehrini feth ettiğinde araplar kendi aralarında şöyle söylemeye başladılar: …