Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki Efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nûru Muḥammed ﷺ O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer Peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı Efendimiz Muḥammed’e ve diğer Peygamberlere olsun.
Mü’min kardeşlerim! Sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.
Müslüman kardeşlerim! Şaban ayının ortanca günü yaklaşmaktadır. Allâh-u Teâlâ bize, size ve ümmete o günü hayır ve bereket içinde geçirmeyi nasip eylesin. Bize uygun olan yüce Peygamberimizin ﷺ o gün için bize teşvik ettiği amelleri birbirimize hatırlatmaktır. Bu amelleri ihya etmekle Allâh‘ın bizlere mağfiret ve rahmet etmesi umulur. Bizler hangi amellerin makbul olup da kıyamet gününde azaptan kurtuluşa sebep olacağını bilemeyiz.
Peygamber Efendimiz ﷺ, şöyle buyurumuştur:
“إذا كانتْ ليلةُ النصفِ مِنْ شعبانَ فقومُوا ليلَها وصومُوا نهارَها”
Manası: Şaban ayının ortanca gecesi gelince; gecesini namazla, o günün gündüzünü oruçla geçiriniz. İbn-i Mâce rivayet emiştir.
Rasûlullâh ﷺ, bizlere şaban ayının ortanca gününü oruç tutmak ve gecesini namaz kılmakla geçirilmesini bizlere öğretmiştir. Hadisteki şaban ayının ortanca gecesinden murat, şaban ayının onbeşinci gününden önceki gecedir. Rasûlullâh ﷺ, o geceyi namazla geçirmemize teşvik etmiştir, çünkü şüphesiz ki namaz büyük bir hayırdır. İsteyen o gecede çok ve isteyen az namaz kılar. Aynı şekilde Rasûlullâh ﷺ, o gecede dua etmeye de teşvik etmiştir. Peygamber Efendimiz ﷺ Beyhaki’nin rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf’te şöyle buyurmuştur:
فإنَّ اللهَ تعالى يقولُ أَلا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ فَأَغْفِرَ لَهُ أَلا مِنْ مُسْتَرْزِقٍ فَأَرْزُقَهُ أَلا مِنْ سائِلٍ فَأُعْطِيَهُ أَلا كَذَا أَلا كَذا حتّى يَطْلُعَ الفَجْر اﻫ
Manası: Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: “Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. Benden birşey isteyen yok mu, ona o şeyi vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu?” Ta ki fecrin doğuşuna kadar.
Değerli kardeşlerim! Bilindiği gibi Allâh’ın kelâmı harf, ses veya herhangi bir dilde değildir. Allâh hiç birşeye benzemez, O herşeyi işiten ve görendir. Allâh’ın şu kavlinden anlaşıldığı gibi, dua da büyük bir hayırdır:
﴿وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌۖ أُجِيبُ دَعۡوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِۖ فَلۡيَسۡتَجِيبُواْ لِي وَلۡيُؤۡمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمۡ يَرۡشُدُونَ ١٨٦﴾
Manası: Kullarım sana Beni sorarlarsa, bilsinler ki Ben, şüphesiz onlara yakınım. Benden isteyenin, dua ettiğinde duasını kabul ederim. Artık onlar da davetimi kabul edip Bana inansınlar ki doğru yolda yürüyenlerden olsunlar. (el-Bakarah suresi, 186. ayet)
“Ben, şüphesiz onlara yakınım” kavlinin manası, Allâh’ın ezeli ve ebedi olan ilmiyle onları bilmesidir, çünkü Allâh-u Subḥânehû ve Teâlâ mesafe anlamında yakınlıktan münezzehtir, dolayısıyla O’nu mesafeli olmakla sıfatlandırmak caiz değildir.
Müslüman kardeşlerim! Biliniz ki; Allâh’ın ezelde var olmasını dilediği şey mutlaka var olur ve O’nun ezelde var olmasını dilemediği ise katiyen var olmaz. Keza şunu da bilin ki, değişkenlik Allâh hakkında imkânsızdır, çünkü değişkenlik yaratılmışların sıfatlarındandır. Öyleyse dua eden kimsenin duası veya sadaka veren kimsenin sadakası Allâh’ın dilemesini değiştirmez.
Bazı insanlar, şaban ayının ortanca gecesinde Peygamber Efendimiz veya sahabelerin haklarında sabit olmayan “Şaban ayının ortanca günü/ gecesi duası” diye adlandırdıkları bir dua okumak için biraraya gelmeyi âdet edindiler. O duanın başlangıcı şöyledir:
“يَا مَنْ يَمُنُّ وَلا يُمَنُّ عليهِ”
O duada zahiren, insanlara haşa Allâh’ın ezeli meşietinin ve takdirinin değiştiğini kuruntu ettirecek bir ibare bulunmaktadır. Akideyi öğrenmeyen insanlar, o ibareyi gerektiği gibi anlamayıp hâşâ Allâh bu dua ile dua eden insan için meşietini değiştirdiğini zannedebilirler ve Allâh’ın meşietinin değiştiğine itikat etmek, Allâh korusun, insanı İslam dininden çıkarır. O ibarenin meali şudur: “Eğer beni nezdindeki Ummul-Kitap’ta bedbaht olarak yazmışsan ismimi bedbahtların arasından sil ve beni mesut olanlardan eyle.” Bu ibareden bazı insanlar “Yâ Allâh, eğer benim için bedbahtlığı dilediysen meşietini değiştir” anlayabilirler ve bu anlayış batıldır, çünkü Allâh-u Teâlâ meşietini değiştirmez. Bilakis Allâh’ın bütün sıfatları ezeli ve ebedidir. Allâh’ın sıfatlarında değişme ve gelişme meydana gelmez. Fakat bazı insanlar o ibareyi şöyle de anlayabilirler: “Yâ Allâh, eğer şimdiki hâlim günahlara batmış bedbaht olanların hâli ise hâlimi mesut ve müttaki olanların hâline değiştir.” Bu anlayışa gelince, onda bir zarar yoktur, çünkü hepimiz Allâh’tan bizleri mesut olanların hâlleri üzerinde vefat ettirmesini dileriz. Bundan ve bu duada yanlış anlamalara sebep olabilecek başka gizli tehlikelerden dolayı sizleri –mü’min kardeşlerim- bu dua yerine başka ve özellikle Rasûlullâh hakkında sabit olan dualara teşvik ederim. Peygamber Efendimiz ﷺ hakkında sabit olan dualar “Riyâzus-Sâlihîn” kitabında ve başka kitaplarda çokça mevcuttur.
Mümin kardeşlerim! Şaban ayının ortanca gününde oruç tutun ve gecesinde bolca namaz kılın! Sahih hadiste şöyle varit olmuştur:
يَطَّلِعُ اللهُ إلى خلقِهِ في ليلَةِ النصفِ مِنْ شعبانَ فَيَغْفِرُ لِجَميعِ خَلْقِهِ إِلا لِمُشْرِكٍ أَوْ مُشَاحِنٍ اﻫ
Manası: Allâh, şaban ayının ortanca gecesinde kullarının, müşrik ve kindar olanların hariç, günahlarını affeder.
Bunun manası, Allâhu Teâlâ şaban ayının ortanca gecesini bu meziyet ile tahsis etmiştir, yani onlara o geceye has olan bir rahmet ile merhamet eder. Allâhu Teâlâ, hariç tuttuğu insanlar dışında bütün kullarını bağışlar, yani bazı Müslümanların bütün günahlarını ve bazı Müslümanların bazı günahlarını bağışlar. Allâh’a ve Rasûlüne gerektiği gibi iman etmeyenlere gelince, onların günahları bağışlanmaz. Keza kendisi ve başka bir Müslümanın arasında dünyevi hususlardan dolayı düşmanlık, kin ve nefret bulunan insanlar. O hâlde hangimizin Müslüman bir kardeşi ile arasında bir kin bulunuyorsa o geceden önce onunla arasını düzeltsin! Ümit ederiz ki Allâh bize merhamet eder ve günahlarımızı bağışlar.
Sizler ve kendim için Allâh’a istiğfar ederim.
İkinci Hutbe
Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Allâh’ın salât ve selâmı Efendimiz Muḥammed’eﷺ ve diğer Peygamberlere olsun. Allâh mü’minlerin vâlidelerinden, âl’den ve raşit halifeler Ebû Bekir, Ömer, Osman ve Ali, rehber imamları Ebû Ḥanîfe, Mâlik, eş-Şafiî ve Aḥmed ve sâlih evliyalardan razı olsun.
Sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. Müslüman kardeşlerim!
Böylece hazırlı ameller mutlaka halis niyet ile ve İslam’a muvafık olması gerekir. İnsanın bir meseleye, Allâh’ın onunla ilgili helal ve haram kıldıklarını öğrenmeden girmesine ruhsat yoktur. Bu şeylerden birisi şaban ayının ikinci yarısında nafile orucunu tutmaktır. İmam Şafii radıyallâhu anhu’ya göre şaban ayının ikinci yarısında oruç tutmak, eğer şahıs oruç tutmayı ondan öncesi ile birleştirmediyse, caiz değildir. Ebu Davud Rasûlullâh’ın ﷺ şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
إذَا انْتَصَفَ شَعْبَانُ فَلا تَصومُوا اﻫ
Manası: Şaban ayının yarısı (ortası) olunca, (ikinci yarısında nâfile) oruç tutmayın, yani şaban ayının ikinci yarısında mutlak nafile orucu tutmayın! Fakat şahıs şaban ayının onbeşinci gününde oruç tuttuysa o zaman ondan sonra gelen günlerde art arda da oruç tutması caizdir. Eğer şaban ayının onbeşinci gününden sonra bir günde oruç tutmazsa ramadân ayına kadar oruç tutması, kaza veya keffaret orucu hariç, caiz değildir. Keza eğer her pazartesi veya her perşembe gibi belirli günlerde oruç tutmak, âdeti ise şaban ayının ikinci yarısında oruç tutması caizdir velev ki orucu ondan öncesi ile birleştirmediyse.
Şunu da bilin ki, Allâh sizlere büyük bir husus olan O’nun Peygamberine ﷺ salât ve selâm getirmeyi emretmiştir.
اللهُمَّ صَلِّ على سَيِّدِنا محمَّدٍ وعلَى ءالِ سَيِّدِنا محمدٍ كما صلَّيتَ على سَيِّدِنا إبراهيمَ وعلى ءالِ سَيِّدِنا إبراهيمَ وبَارِكْ عَلَى سَيِّدِنا محمَّدٍ وعلَى ءالِ سَيِّدِنا محمدٍ كمَا باركتَ على سَيِّدِنا إبراهيمَ وعلَى ءالِ سَيِّدِنا إبراهيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مجيدٌ
Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:
﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمۡۚ إِنَّ زَلۡزَلَةَ ٱلسَّاعَةِ شَيۡءٌ عَظِيم ١ يَوۡمَ تَرَوۡنَهَا تَذۡهَلُ كُلُّ مُرۡضِعَةٍ عَمَّآ أَرۡضَعَتۡ وَتَضَعُ كُلُّ ذَاتِ حَمۡلٍ حَمۡلَهَا وَتَرَى ٱلنَّاسَ سُكَٰرَىٰ وَمَا هُم بِسُكَٰرَىٰ وَلَٰكِنَّ عَذَابَ ٱللَّهِ شَدِيدٞ ٢﴾
El-Ḥacc suresi, 1. ve 2. ayetleri
Manası: Ey insanlar! Rabbinize karşı takva sahibi olun! Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir. Onu gördüğünüz gün, eğer emzikli bir kadın olsaydı emzirdiği çocuğu unuturdu ve eğer gebe bir kadın olsaydı çocuğunu düşürürdü. İnsanları adeta sarhoş bir halde görürsün. Oysa onlar sarhoş değillerdir; fakat Allâh’ın azabı çok şiddetlidir!
Dua:
Allâh’ım Senden dilekte bulunuyoruz dualarımızı kabul et. Allâh’ım günahlarımızı ve hatalarımızı bağışla. Allâh’ım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru. Allâh’ım kusurlarımızı, ayıplarımızı setreyle. Âmîn.
Kâmet getir!