Category Archives: Cuma Hutbeleri

ALLÂH-U TEÂLÂ’NIN BELİRLİ ON ÜÇ SIFATI

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nuru Muḥammed ﷺ O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.

Allâh-u TeâKur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyuruyor:

﴿فَٱعۡلَمۡ أَنَّهُۥ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا ٱللَّهُ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لِذَنۢبِكَ وَلِلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِۗ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ مُتَقَلَّبَكُمۡ وَمَثۡوَىٰكُمۡ﴾

Manası: Bil ki Allâh’tan başka İlâh yoktur (yani iman üzerinde sabit kal) ve kendin ve iman edenler için istiğfar et. (Muḥammed suresi, 19. ayet)

Ey Allâh’ın kulları; Allâh’a ibadet etmek O’nu bilmekle, bu inanca bağlı kalmakla ve Allâh’ı, O’nu övmemiz gerektiği gibi övmek, O’na itaat edip emirlerine uymak ve O’nun yasakladıklarından sakınmakla olur. Allâh’ın kulu, Allâh’ı bilir. Bu bilgi, Allâh’ın zatını bilmeyi kapsamaz. Bu bilgi, Allâh’ın bize Kendisi hakkında bildirdiği sıfatları kapsar. İnsan bir yaratıktır, ilmi yaratılmıştır ve aklıyla her ne kadar bilgi edinmiş olsa da, onun bilmesi sınırlıdır. Allâh hakkında ilim sahibi olun, sonra O’na ibadet edin, çünkü zikrettiğimiz ayette önce öğrenmek daha sonra amel etmek geçmektedir, yani bil ve öyle istiğfar et, ayetin manası böyledir.

Continue reading ALLÂH-U TEÂLÂ’NIN BELİRLİ ON ÜÇ SIFATI

Hacc’ın Hükümleri

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekanı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nûru Muḥammed ﷺ O’nun rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer Peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. Allâh’tan hakkıyla korkun ve bilin ki Allâhu TeâKur’ân-ı Kerîm’de El-Bakara suresinin 197. ayetinde şöyle buyuruyor:

﴿الحجُّ أَشْهُرٌ مَعلومَاتٌ فَمَنْ فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلا رَفَثَ وَلا فُسُوقَ وَلا جِدَالَ فِي الحجِّ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللهُ وتَزَوَّدُوا فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَى وَاتَّقُونِ يَا أُولِي الأَلْبَابِ﴾

Manası: Hacc (ayları), bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona haccda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız, Allâh onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takvadır.  Ey akıl sahipleri, Allâh‘a karşı gelmekten sakının.

Değerli mümin kardeşlerim, şu günlerde kalplerin kâbeyi ve Peygamber Efendimzin kabrini ziyaret etmeye özlemle dolduğu mübarek hacc mevsiminde bulunmaktayız.

Bu hacc mevsiminde Müslümanlar kâbeyi ziyaret etmenin hasretiyle yanmaktadırlar. Bunun için her yıl dünyanın çeşitli yerlerinden hacc ibadetini yerine getirmek için Mescid-i Haram’a ve Peygamber Efendimizin ﷺ mübarek kabri şeriflerini ziyaret etmek için yollara düşmektedirler. Kardeşim, hacc ve umre ibadetini düzgün bir şekilde yerine getirebilmen ve Peygamberimizin kabrini ziyaret ederken âdâba uygun bir şekilde ziyaret edebilmen için din ilimlerinin anlatıldığı meclislere gitmelisin.

Continue reading Hacc’ın Hükümleri

Kıyamet Gününde Meydana Gelecek Olaylardn Bazıları

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki Allâh’tan başka İlâh yoktur. O; tektir, ortağı yoktur. O’nun zıddı ve dengi yoktur. O’nun benzeri yoktur. O’nun mekânı yoktur. O’ndan başka Yaratıcı yoktur. Yine şehadet ederim ki Efendimiz, sevgilimiz, yücemiz, rehberimiz ve gözümüzün nûru Muḥammedﷺ  O’nun Rasûlü ve en sevgili kuludur. O ﷺ, risaleti tebliğ etmiş, emaneti yerine getirmiş ve ümmete nasihatta bulunmuştur. Allâh, onu diğer Peygamberleri mükâfatlandırdığı şeylerden daha fazlası ile mükâfatlandırsın. Allâh’ın salât ve selâmı Efendimiz Muḥammed’e ve diğer Peygamberlere olsun.

Ey Allâh’ın kulları, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim.

Allâh-u Teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyuruyor:

﴿وَٱتَّقُواْ يَوۡما تُرۡجَعُونَ فِيهِ إِلَى ٱللَّهِۖ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفۡس مَّا كَسَبَتۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ﴾

Manası: Öyle bir günden korkunuz ki, o gün Allâh’a hesap vereceksiniz. Sonra da herkese hak ettiği eksiksiz verilecek ve hiç kimse haksızlığa uğramayacaktır.

Muhakak ki o gün, Kıyamet Günü’dür.  O gün herkese dünyada yapmış olduğu şeylerden dolayı hak ettiği verilecektir.

Ey kardeşlerim; bilin ki ahiret gününe, yani kıyamet gününe iman etmek, imanın temel hususlarındandır. O hâlde ahiret gününe iman etmeyen kişi, Müslüman değildir.

Muhakkak ki Allâh, Kur’ân-ı Kerîm’de o günde meydana gelecek zorlukları bildirmiştir. Ey mümin kardeşlerim, beni dikkatlice dinleyin ve hatırlayın ki o güne siz de şahit olup kıyamet gününün ehlinden olacaksınız! Dolayısıyla, kendinizi büyük tehlikeden korumak ve selâmette kalmak ve kazançlı çıkmak için, ihlaslı bir şekilde hayırlar işleyin.

Sevgili kardeşlerim, kıyametin 50 durağı vardır. Her bir durak dünya hesabına göre 1000 yıl sürer. Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿ فِي يَوۡمكَانَ مِقۡدَارُهُۥ خَمۡسِينَ أَلۡفَ سَنَة ٤﴾

Manası: Kıyamet günü öyle bir gündür ki, o gün 50 bin sene sürer. (El-Meâric suresi, 4. ayet)

Lakin bu uzun müddet, müttaki kullar için bir farz namazı süresi gibi gelecektir.

Continue reading Kıyamet Gününde Meydana Gelecek Olaylardn Bazıları

ALLÂH’A TEVEKKÜL ETMEK VE BELALARA SABRETMEK

Ḥamd Allâh’adır. O’na ḥamdeder, O’ndan yardım ve bizleri hidayette sabit kılmasını dileriz. O’na şükreder, O’ndan af diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allâh’a sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini kimse saptıramaz ve Allâh’ın saptırdığını da kimse hidayete erdiremez. Allâh’ın salât ve selâmı efendimiz Muḥammed’e ve diğer peygamberlere olsun.

Mü’min kardeşlerim, sizlere ve kendime her şeye kâdir olan yüce Allâh’a karşı takvalı olmayı tavsiye ederim. Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿وَمَن يَتَّقِ ٱللَّهَ يَجۡعَل لَّهُۥ مَخۡرَجا ٢ وَيَرۡزُقۡهُ مِنۡ حَيۡثُ لَا يَحۡتَسِبُۚ﴾

Manası: Kim Allâh’tan hakkıyla korkarsa, (Allâh) ona bir çıkıs yolu gösterir ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. (Et-Talâk suresi, 2. ve 3. Ayetleri)

Müslüman kardeşlerim! Rızık ve koruma ummakta itimadınız Allâh’a olsun, çünkü O her şeyin yaratıcısıdır. İster yararlı ister zararlı veya varlığa giren başka hususlar olsun bunların hepsi, ancak Allâh’ın dilemesiyle olur. Nerede olursan ol Allâh’tan kork ve himmetin, şöhret, mal veya övgü elde etmek için insanların rızası olmasın, bilâkis şu sözde geçtiği gibi ol:

“إِنْ صَحَّ مِنْكَ الرِّضَا يَا مَنْ هُوَ الطَّلَبُ                 فَلَسْتُ أُبَالِي بِكُلِّ النَّاسِ إِنْ غَضِبُوا

Manası: Allâhın rızasını kazandıktan sonra bütün insanların gazabı beni ilgilendirmez.

Bil ki, şayet insanlar ve cinler sana zarar vermek için toplanacak olsalar sana ancak Allâh dilediyse zarar verebilirler ve şayet insanlar ve cinler sana fayda vermek için toplanacak olsalar sana ancak Allâh dilediyse faydalı olurlar. O hâlde Allâh’a tevekkül et, çünkü O’nun dilediği olur ve dilemediği ise asla olmaz.

Allâh’a tevekkül edip O’nun sana vermiş olduğu belalara sabret ve sakın O’na itiraz etme. Muhakkak ki El-Enbiyâ’ suresinin 23. Ayet’inde zikredildiği gibi:

﴿لَا يُسۡ‍َٔلُ عَمَّا يَفۡعَلُ وَهُمۡ يُسۡ‍َٔلُونَ ٢٣﴾

Manası:(Allâh) Yaptığından dolayı sorgulanmaz fakat onlar (kullar) sorgulanırlar.” çünkü Allâh, her şeyin Yaratıcısı ve Mâlikidir ve O mülkünde dilediğini yapar.

Continue reading ALLÂH’A TEVEKKÜL ETMEK VE BELALARA SABRETMEK